…Bir diğer anlatıma göre de Bamasur Horasan’ın Meşed (Ateş Kenti) kentinde Bezircan köyünde asasını ateşin içine atar ateş söner ve yalnız asasının ucunda köz kalır. (Közün adı Kosigi’dir.) Bunun üzerine “Artık burada ocağımız tütmez gitme vakti geldi” der ve Kosigî’yi havaya atar. Palu’ya düşer. Tekrar havaya atar bu defa da Muxundu’ya düşer. Varır bakar ki ucu ateş olan asa düştüğü yerde yeşermiştir. Baba Mansur’un bu kerameti oğlu Seyit İbrahim‘den devam eder. Lakapları “Çik Fıryanlardır.” ‘Çik Fıryan’ Ateşi uçan veya ateş uçuran anlamındadır.
Okumaya devam et “Alevîlikte Efsaneler: Baba Mansur”
Tag alevi ocakları
Cemal Avdel Ocağı Tarihi 11.yy

Berxécan adına tanzim edilmiş bir başka ikinci şecerenin daha olduğunu ve bunu, bizatihi kendisinin de gördüğünü bize anlatmıştır. Doğan, bu şecerelerin kağıdında, gizli-yazılı şifrelerin olduğunu da ayrıca hatırlatmıştır. Cemal Avdel ocağının şeceresinde, Tac’ul Arifin Seyyid Ebu’l Vefa (925-1017) ile ilgili güçlü vurgular bulunmaktadır. Ki bu gerçeklik, Berxécan‟ın asıl şeceresinde de aynen bulunmakta ve onun yol/soy ağacı verilmiştir. Buna göre, Cemal Avdel ocağının da, Sultanul Tacul Arifin Seyyid Ebu’l Vefai Kürdi süreğinin bir bağlısı olduğu böylece kanıtlanmıştır.
Köklü Bir Alevî Ocağı: Sinemilli Ocağı (İbrahim Sinemillioğlu)
Bilindiği kadarıyla Sinemillilerin kurucu Piri, Kürtlerin “Mil” kolundan olan Seyit Sinan (Sîn – Sîno – Sînî Millî) İmam Rıza ile birlikte Horasana göçen akrabalarından ayrılarak bir grup Seyitle birlikte batıya göç edip Xarpet (Harput) yöresine yerleşmiştir…
Okumaya devam et “Köklü Bir Alevî Ocağı: Sinemilli Ocağı (İbrahim Sinemillioğlu)”
Baba Mansûr, Horoz Kültü ve Marê Sur
… Baba Mansûr, evin yapımı sürerken damın üstünün kapanması, dam direkleri (Kêran) almak için Bağîn’e gitmeye karar verir. Mûxûndu halkına : ” Îşev kes der mekevin û der “ (Bu gece hiç kimse dışarı çıkmasın) uyarısında bulunur. Gece yarısı iki direği iki horozun arkasına koşum yaparak getirir.
Okumaya devam et “Baba Mansûr, Horoz Kültü ve Marê Sur”
Şeyh Çoban Ocağı

Aşiret: Kavli (Kavilü)
Coğrafya: Dersim, Çorum, Yozgat, Sivas, Elazığ
Dil: Kürtçe‘nin Kurmanc Lehçesi
Pir Ocağı: Şeyh Çoban Ocağı
Mürşid Ocağı: Serçelan Ağuçan Ocağı
Şeyh Çoban’ın türbesi Dersim – Mazgirt‘te bulunmaktadır. Bir koluda Çorum – Alaca – Nesimikeşlik (Büyükkeşlik) köyündedir (Kavli Aşireti).
Okumaya devam et “Şeyh Çoban Ocağı”
Hak Yolu ve Alevi Ocak Örgütlenmesi
Değişik nüfus ve etki alanına sahip bu ailelerden en ünlüleri şunlardır: Ağuçan, Baba Mansur, Kureşan, Derviş Cemal, Sînemillî, Şeyh Delil Berxecan, İmam Rıza, Şeyh Hasan, Üryan Xızır, Cemal Abdal, Şeyh Ahmed, Seyit Savun (Zâbun) vs. (Erdal Gezik)
DEVAMINI OKU
Sinemilli Ocağı ve Sinemilli Aşireti

İcazetnamede verilen bilgiye göre, Seyit İbrahim’in dört kuşak öncesinden atası olan Hayran Abdal, Seyit Muhammed adlı bir şahıstan el alarak (Erenler Atası) Ebu’l Vefa Tacü’l Arifin’in tarikatına, yani Vefaîlik’e intisap etmiştir. İcazetnamede, adı geçen Seyit Muhammed’in Ebu’l-Vefa’ya kadar olan tarikat silsilesi de verilmiştir. Anadolu’daki serüveni hakkında hâli hazırda son derece sınırlı bilgiye sahip olduğumuz Vefaîlik tarikatının Alevi ocaklarının tarihi açısından önemi henüz yeni yeni anlaşılmaya başlamıştır.
DEVAMINI OKU
Kavi Balyan Xisor Aşiretleri ve Ocakları
Şanlıurfa yöresindeki İzol ve Adıyaman yöresindeki Kavî ile Xisor aşiretleri 1577 yılında Adıyaman ve Elbistan’da ortaya çıkan Şah İsmail ayaklanmasına katılan topluluklardandır.
Devamını Oku (Tıkla): Kavi Balyan Xisor Aşiretleri ve Ocakları
İmam Rıza Ocağı ve Canbek Aşireti

Kurmanc lehçesiyle konuşan Canbek Aşireti’nin bağlı olduğu İmam Rıza ocağının gerçek adı Rızaoğlu ocağıdır, daha sonradan önüne imam sıfatı eklenerek ocak imam rıza ocağı olarak anılmaktadır. Şecerelerinde Ocak Erenler Atası (Kake) Ebul Vefa Kürdîli (925 -1017) ve 4. İmam Zeynel Abidinlidir.
DEVAMINI OKU
Şadilli Aşireti ve Cemal Abdal Ocağı

Bünyesinde Alevî (Erzincan, Sivas, Dersim); Şafii (Urfa, Ağrı); Hanefi (Elazığ-Karakoçan); Caferî (İran-Horasan); Ezidî(Ermenistan) inançlarına bağlı üyeler bulunduran Kürt aşiretidir. Cemal Abdal Ocağı Şadıllı Aşiretinin bir bölümünün bağlı olduğu Alevî ocağıdır. Mürşidi Serçelan Ağuçan’dır. Cemal Abdal’ın, “Büyük ve Küçük Cemal Abdal” adlı iki türbesi Elazığ Karakoçan’ın Madran ve Delikan köyleri arasındadır. Ocağın talipleri Dersim, Erzincan ve Gümüşhane’dedir.
DEVAMINI OKU
Sultan Sahak Ocağı ve Yârsânlar
Kul Seyyid
Giriş
Konuya geçmeden önce Alevilik ve Mürşid ocakları hakkında yanlış bilinen bir genellemeye dikkat çekmek gerekiyor. Büyük çoğunluğumuzda oluşan ” Hacı Bektaş Veli tüm erenlerin başı, Hacı Bektaş Ocağı (13.yy) tüm ocakların mürşidi’dir” gibi çok yanlış ve Alevîlik gerçekliği, Alevî tarihi ile hiç bağdaşmayan bir düşünce hakimdir. Oysaki Ağuçan, Sultan Sahak, Baba Mansur, Dede Garkın Ocakları Hacı Bektaş’dan çok önceleri var olan (ad alan) ocaklardır. Örneğin Ağuçan ve Şeyh Ahmed ve Şeyh Delil Berxêcan Ocakları 11. yy’dır. Sultan Sahak Ocağı 9. yy’dır.
Hamza Aksüt ile Alevi Ocakları – Aleviliğin Kökleri
Hamza Aksüt – Programdan Özetler(mutlaka okunmalı):
Hamza Aksüt Dede Garkın Ocağındandır, “Aleviler” adlı araştırma kitabı üzerine yapılan programda araştırmalarını anlatmaktadır, sözler kendisine aittir, ekler zaten belirtilmiştir. Bence Aleviyim diyen herkesin mutlaka izlemesi gereken bir program.
-Kul Seyyid-
- Alevî topluluklarının (Kürt, Türk, Arap) yıllar süren çalışma sonucunda izini sürdüm kökeni Irak-Mezopotamya coğrafyasına gidiyor.
- Ebul Vefa Kürdî’ye yöneltilen SUÇLAMA ” ne semah dönüyorsun KÜRT OĞLANLAR gibi“dir. Ve menakıbnamesinde geçer. İlk “Semah“ı burada görürüz. Seyyidlere zulm yapılınca ebul vefa kürdi Nercisya (nergis) adlı bir Kürt aşiretine sığınır, onu korurlar. Böylece orada pirliğe başlar. Avuçanın, Seyit Mençek isminin geçtiği yerde burasıdır.
(Belirtmekte yarar vardır: Ebul Vefa Kürdî “Kürdî” nispeti ile Kake yani Erenler Atası olarak bilinir. Annesi Nergis Kürt Aşiretindendir, kendisi GAWAN Kürt Aşiretindendir. Vefa lakabını ona piri vermiştir. Piri Şeyh Şenbekî ise esasen Şeyh Canbekî’dir. Canbek Kürt Aşiretidir. EK K.S)
Okumaya devam et “Hamza Aksüt ile Alevi Ocakları – Aleviliğin Kökleri”