Alevilikte Adem

 alevilikte-adem-nedir-kimdir-bu-adem-dedikleri-el-ayakla-bas-degil-adem-manaya-derler-alevilik-sirlari-kulseyyid

Bu adem dedikleri
El ayakla baş değil
Adem manaya derler
Suret ile kaş değil
Kaygusuz Abdal

Alevîlikte Adem nasıl kallanılır, hangi anlamda kullanılır? Alevi edebiyatının Yunus Emre ile birlikte anılan kurucularından (?) Kaygusuz Abdal bunu çok net ve anlaşılır ifade ediyor zaten. “ Adem manaya derler.”

Ne demek mana? Şöyleki;

Adem, belli kişilerin yada sadece ehillerin (pirler-dört kapıdan geçmiş her pir) bildiği sırların anlatımı için hizmete sunulmuş, egemen dinin baskısının önüne engel koymak için onun kavramlarından yararlanılarak anlatılan özel bir tip, adı üstünde mana-anlamdır. Aksi halde alevi pirleri insanlığın ensest ilişki sonucunda çoğalmadığını gayet iyi biliyorlardı.

Adem odur ey hoca
Gıdası mana ola
Maksud ademden ahi
Hayal ile düş değil

Diyen Kaygusuz Abdal bunu bir daha ve kuvvetli bir anlatımla ifade eder. Bir noktaya daha dikkat edelim. Alevilikte Ademden bahsedilmeden önce hep bir varolmadan yada Ademden öncesinden bahsedilir, cin peri melek’ten ziyade:

O kırkından birine neşteri çaldım idi
Kırkından kan akıtıp ibret gösteren benim
Adem peygamber ile Havva yaratılmadan
Uçmaktan sürübilen o müflis olan benim
-Yunus Emre-

Adem olup insan içine geldim
Hak nasip eylerse kandan içeri
-Viranî-

Bu dünyanın temelini
Kurup yoğuran ben idim
Hiç yokken Adem nesli
Adem’i doğuran ben idim
-Melulî Baba-

Takdir edersinizki bu örnekler fazlasıyla çoğaltılabilir. Peki neden hep adem öncesi bir varoluş veya mekandan bahsedilir ve bu dinlerle çelişir?

Kırklar arş üstünde kurdular cemi
Muhabbet hak oldu sürdüler demi
(Pir Yeksanî)

Yukarıdaki Yunus’un nefesi incelenirse Yunustan üç yüz yıl sonra yaşayan Yeksanî’nin aynı şeyi anlattığı görülür. Öncesi kırklar meclisi ve kırklar meclisi kabulü hiçbir dinde yoktur.

Atamın beline inmezden evvel
Şol kudrettenterkip oldum da geldim 
Nimrî Dede

Bu nefeste de 20.yy ozanı Nimri Dede aynı şeyi söylüyor. Varoluştan önce bir düzenden, başka bir yerde varoluştan söz ediliyor. İşte asıl kaynak buradadır, adem bu “önce”sinin hizmetine sunulmuş egemen dinlerin kavramlarını kullanarak pek fazla dikkat çekmeden bir mana olarak kullanılmıştır, yoksa Alevilik Adem ve Havva’dan gelmeyi değil, Naci-Naciye’den gelmeyi kabul ederek ve kendilerine güruh-u naci diyerek bu gerçeği bildiklerini ve sırladıklarını göstermişlerdir.

Adem; Alevîlik öğretisinde, insan denilen tanrısal varlığın geçici olarak kullanımına sunulmuş olan ve toprakta eriyecek olan bedenden başka bir şey değildir. Bu bedene hükmeden ve onu kullanan ölümsüz yanımız ise, Alevîlik felsefesinde “Devriye” olarak anılan reenkarnasyon yasaları gereği, akıl ve mantığı kullanarak Tanrısal bilincin kendi oluncaya kadar zorunlu olarak bu dünyaya defalarca gelip gidecektir. Macerası Hak-i-Kat kapısında sona erinceye kadar.“(1)

Bu saptamadan da anlaşılacağı gibi Adem tamamen bir manadır, bir anlatım biçimidir. Aksi halde Alevilik, genel-geçer kabul edilen adem ve Havva kabulünü reddeder. Adem; bir saklanma, gizlenme, hakkın (saf gerçeğin) vücud bulduğu manadır, anlamdır yoksa ilk insan ve ondan olduğumuz anlamında değildir.

Âdeme saklandı cenab-ı barı
-Âşık Veli-

Beni bende demen bende değilem
Bir ben vardır bende benden içeru
-Yunus Emre-


Bu canı vermişim bir can almışım
Bu canı saklarım candan içeri
-Viranî-

Çeşitli örneklerle pirlerden örnekler verdim. İşte asıl can alıcı nokta budur. Adem kelimesinin geçtiği her nefes bugün duyduğumuz ademi değilde hep bir aykırılığın, başkalığın anlatıldığı, anlamların yüklendiği ve kısa deyimiyle sırra örtü yapılmış egemenlerin dilinden olan bir kavramdır ve Aleviliğin engin bilgisinin, sırlarının sığınağı haline gelmiştir.

“ Bu adem dedikleri / El ayakla baş değil / Adem manaya derler / Suret ile kaş değil ” 
Yine Kaygusuz Abdal’ın dediği gibi: “ gıdası mana ola” Evet ondan alınacak olan gıda manadır, el ayak, suret, yüz, kaş, göz yani bir vucud değil, anlatılmak istenenin aracıdır.

Sorma ne hacet bizleri sofu
Ta ezelden künyede ismimiz vardır
Dünya kurulmadan yüzbinyıl evvel
Ol yeşil kandilde cismimiz vardır
-Aşık Devrani-

Devrani’nin de dediği gibi işte aslolan bu giz’dir. Bu sırların gerçeklerin düşünülmesi gerekir. Alevilik, sadece şeriat kapısından, aliden, imamlardan ibaret değildir, Alevilik kendini marifet ve hakikat kapılarında bulur. Artık bir felsefe olarak ele alınmalı, pirlerin, ozanların anlattıklarına kulak kabartılmalı, hacı, hoca, hınzırların boşluğu kullanarak Aleviliği kör bir İslam mezhebi haline getirmeleri engellenmelidir.


Kul Seyyid


Dipnot:
(1) 
Süleyman Diyaroğlu, Alevilik Batınilik Ezoterizm

Alevilikte Adem’ için 3 yanıt

  1. Adem ve hava semboldür. Adem arabcada ad-ama (ırkın babası demek. Hindistan’da Ad baba veya yaşlı kişi demek. Bazı eski kültürlerde Ata’nın Sembolü Penis’tir. Ab kelimesine bakarsak farsça “hayati su demek”. Babildeki Ab Ayını akkadlar “ateş yakmak” olarak çevirmisler. Eski yazılarda ab (adem) khava’nın (havva, yada hayatın) dostudur. Direk ve delik. Hind Mitolojisinde Lingam ve yoni Batıda Vajina ve Penis. Ademin başka anlamı ise dünyevi balgam, çamur veya düneyi yaratıktır havvanın anlamı ise hayat ve Güctür. Aşk ile


    https://polldaddy.com/js/rating/rating.js

    Beğen

Yorum Yap - Katkı Sun

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s